Biyolojik Tarım

Çocukluğumuzun geçtiği Nur Dağları’nın eteklerindeki vadi yamaçlarında bağlar vardı. Bu bağlarda üzümler yetiştirilirdi. Bağ kenarları incir ağaçları ile çevriliydi. Bazı bağlarda sumak ekşileri de bulunurdu. İşte bu bağlara çocukluğum boyunca her hangi bir ilaç atıldığına şahitlik edemedim. Toprak ve hava şartları gayet uygun olduğu için ilaca ihtiyaç yoktu. Eğimin müsade ettiği yerler sabanla sürülür, aşırı eğimli arazilerdeki bağlar ise azim dolu çalışkan babalarımız, analarımız, abilerimiz ve ablalarımız tarafından bellenir ya da kazmalanırdı. O pırıl pırıl üzümler yıkamaya bile gerek kalmadan yenilebilirdi.

Şimdi ise zaman değişti. Tarım ürünlerindeki katkılar yıkamakla da geçmiyor.

Biyolojik tarım dedikleri ne ola ki.. İki adım ileri gitmişken beş adım geri marş marş olsa gerek..

Dedemli Köyünden Ali COŞKUNER